19 Mayıs 2014 Pazartesi

Buruk Bir 19 Mayıs

Bu yıl Soma faciasının gölegesinde kalsa da milli bayramlarımızı unutmayalım... Naısl gölgede kalmasın ki Soma da 300 insan öldü... Göm göm göm bitmedi günlerce.... Ordaki insanların psiikolojisini düşünemiyorum... Soma halkı sanırım biraz nasıl diyeyim pek gelişmiş değil yani bir köy hayatı yaşıyor haberlerde gördüğüm kadarıyla... Erkekler çalışıyor kadınlar evde çocuk büyütüyor... Tabi şimdi erkeklerin önemli bir kısmı vefat edince kadınlar bildiğin çocuklarla ortada kalmış gibi duruyor. Elbet devlet maaş bağlayacak ama bu insanlar tek başına ne yapacaklar.... Sıkıntılı.... Ben işte kadınların çalışmasından yanayım. Kimse kimseye sırtını dayamasın arkadaş... Hiç bir şey olmasa ölüyor illa herkez gidiyor yani.... Sap gibiyim ya şu hayatta kendimden pay biçiyorum hep.... Herkez ayağını yere sağlam basmalı.... Zor ama gerçek hayat bunu gerektiriyor. Her iyi şey biter...


19 Mayıs neymiş ne olmuş Wikipedi a dan anımsayalım bakalım;

2012 de havanın soğuk olacağı kısmını özellikle okuyun... Ne çok sever öğrencilerini bu devlet :)



Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, her yıl 19 Mayıs tarihinde kutlanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin[1] millî bayramıdır.[2]. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıkmıştır ve bugün İtilaf Devletleri'nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün kabul edilir. Atatürk bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir.


Tarihçe

Gençlik ve Spor Bayramı, ilk defa 24 Mayıs 1935’te "Atatürk Günü" adı altında kutlanmıştır.[3] Beşiktaş'ın girişimleriyle Fenerbahçe Stadı'nda kutlanan bu ilk 19 Mayıs, Galatasaray ve Fenerbahçeli yüzlerce sporcunun da katılımıyla bir spor günü haline gelmiştir.[3] Bu organizasyondan bir süre sonra gerçekleşen Spor Kongresi'nde söz alan Beşiktaş Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri Aşeni kutlanan Atatürk Günü'nün tüm gençliğe mal edilebilmesi için "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" adı altında her yıl yapılmasını teklif etmiştir.[3] Kongrede oylanan bu öneri kabul edilmiş ve Atatürk'ün de onayıyla yasalaşmıştır.[3] 20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanan bu ulusal bayramın adı 12 Eylül Darbesinden sonra "Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı" adını almıştır.



Kutlamalar

Her yıl 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma , Gençlik ve Spor Bayramı Türkiye'nin dört bir yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır. Üzerinde "Gençlikten Atatürk Sevgisiyle Cumhurbaşkanına" yazan ve "Sevgi Bayrağı" olarak adlandırılan dev bir bayrak Kurtuluş Yolu'ndaki Tütün İskelesi'nden karaya çıkarılarak Samsun valisine verilir. Daha sonra bayrak, Cumhurbaşkanına sunulmak üzere genç atletlere teslim edilir. Samsun'dan yola çıkarılarak Amasya, Tokat, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir ve Kırıkkale'den sonra, 19 Mayıs törenlerinde, Ankara'da Cumhurbaşkanına sunulur.
Cumhuriyet'le yaşıt olan bu kutlamalar sadece Cumhurbaşkanı'nın katılımıyla Ankara'da gerçekleşmekle sınırlı kalmaz, ülke genelinde stadyumlarda kutlanırdı. Ama 2012'de, Mayıs ayında havanın soğuk olacağı[4] ve bu açıdan öğrencilere ve vatandaşlara yük olmaması gerekçesiyle başkent Ankara dışındaki illerde, stadyumlarda kutlanması Mili Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü'nce okullara gönderilen bir yazıyla engellenmiştir.[5] Bu karar cumhuriyetçi kesimin büyük tepkisiyle karşılaşmıştır.[6][7] Bu konuda Alper Ayhan tarafından bir dava açılmış ve kazanılmıştır.[8]





 Gelelim bana.... Akşam akşam Donaldla tartıştık. Ya rabbim ne kadar uzatabiliyor mevzuyu.... Artık sussa da işime baksam diye düşünüyorum car car car... Bazen Allah beni kesinlikle koruyor diye düşünüyorum.... Bunla aynı evde yaşanır mı yaa... Kabus.... Canım evim canım yalnızlığım  muck muck mucckkk :) Bak şerdeki hayrı gör.....

Gerim gerim gerilince neyle uğraştığımı dahi unuttum kalktım kendime bu saatte misss gibi kahve yaptım. Bayan olmanın güzel yanı elimizden her bi şey geliyor vesselam :) Kimseye muhtaç olmamanın lüksünü yaşadım çok şükür... Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin. Özgürlük sen ne büyük nimetsin....

Hani bir laf var ya en kötü şey anlaşamadığın halde ayrılamadığın arkadaştır... Bu aynı evde yaşayıp birbirine katlanamayan insanlar içinde geçerli... Ben bunu vaktiyle çoook yaşadım şimdi özgürüm ve özgürlüğüme sahip çıkmalıyım.... Yarın unuturum ben bunlarıya neyse :)) Konu donald olunca yelkenler hemen suya iniyor... Neyyse...

Ben bu gece çalışıcam inşallah. Yarına kadar toparlamam gereken işler var. Sözde gündüz yapacaktım ama kafamı bir türlü toparlıyamıyorum bu saatlerde de stres basıyor yapmadım diye uyuyamıyorum... Neyse çalışayım ben....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder