30 Eylül 2014 Salı

Run Bambi Run

Bu gün dayanamadım tartıldım. 73.3 üm wuufff... İyi hafta sonu 74.2 yi görünce yıkılmıştım resmen.... Durmak yok yola devam...Hadi be 72 hadi be koçum..... Gel ablan geeel geeel geel..... Dün gene yürüyüşümü yeni güzergahımda yaptım. Böyle daha eylenceli.....Tam 45 dakka sürüyor... 6 duraklık yol yürüyorum... 1 saaati buldurmak için daha nerlere gideyim bilemedim..... Zaten löngür löngür yürümem insanların garibine gidiyor.... Özgür bir ülkedeyiz karaciğerim mi yağlansın öliim mi onu mu istiyonuz ne bakıyonuz diyesim geliyor... Yalan dünyadaki Zerrine bağlayasım geliyor....

Bu arada face hesabı açtım... Eşten dosttan akrabadan akbabadan uzak.... Oooohhh... sporumu suyumu takip ediyorum eda taşpınarı falan takip ediyorum motivasyon amaçlı.Ayy bir de isim kısmına sweeety yazamazmışım suzan diye bir isim uydurdum... Güzel isim nerden geldiyse aklıma....

Bekle hayat geliyorum beenn dat dat dat daaatt........

29 Eylül 2014 Pazartesi

Diyeti bozdum imdaat....

Tıı toparlamam lazım.... Düzen gene kaçtı elden....An itibariyle kulağımı çekiyorum... Her şey hafta sonu aldığım muhteşem badem şekerleriyle başladı. Ama varyaaa insanın gözünü döndüren cinsten.. Çok kaliteli bir yerden aldım bademi de bir tazeydi wuuuffff....... Öğürene kadar yedim yani... Doydum mu hayıır :) Neyse onu geçtikte orda duraydım iyiydi. Pazar rehavetiyle halleyleri hüplettim... 10 lu paketi de kim icat ettiyse artık... Gittim geldim yedim :( Tamam durdum söz... artık yok... Yok canım 10 unu birden yemedim... Hayvanım ama o kadarda değil :)) yarısı duruyodur.... Umarım yani.... Hatırlamıyorum olay anını....Depresyona nasıl iyi geliyo bilemezsiniz.... Neyse tamam howw diyorum kendime dübsss diyorum... Dizginleri gene elime aldım inşallah... Daha bi kilo bile veremedim bee... Bu sabah korkudan tartılmadım....Yarında tartılmam banane... Teeeee cuma tartılcam.... Ve multi disiplinli bir hafta geçiricem. Bayramda göbeksiz olcaktım hani ben yaa....Offff oooofff....Neyse bu akşam yürüyüşümüde yaparım....

Güzellik her zaman kazanır....

Bu hayatta güzel bir fizikle başladınsa bir sıfır öndesindir. Ha biraz da akıl gerek tabi o da varsa 5 sıfır öndesin ee biraz da talih varsa % 100 öndesin. Sabah sabah noluyoz demeyin. Gülbeni gelinliklerle gördüm.... Kıskandım valla... Hem aslan gibi üç oğul hem ikici kocaya geç.... Gerçi kadıncağızda az ağlamadı dimi. Çok yıprattılar onuda demek ki acısız olmuyor... İlla sürtcek o burun... Ama bir yerden sonra da bir şeyler oluyor o da güzelsen şanslıysan. Güzellerde üzülüyor ama gene de mutlu olma oranları daha yüksek... Kayıran Allah beni kayırsın....


Koca pazar yataktan çıkmadım diyebilirim...Yok yalan olmasın bir ara silah zoruyla temizlik falan yaptım.... Hatta saaatlerce balık ayıkladım... Leş gibi koktum falan....  Onun dışında Allah ım yapayalnız ölücem modundaydım koca hafta sonu.... Dünyada kimsem yok hep böyle olacak diye düşüne düşüne....Bazen hayatı kendime çok güzel zehir ediyorum.Sonra Friends i açtım biir kaç bölümü kahkaha atarak izledimde kendime geldim :) Harbi çok eylenceli bir dizi yaa... Nerde öyle dostluklar....

27 Eylül 2014 Cumartesi

Gün 5 : Opss

Bu gün 73.9 ... Eee ben yukarı doğru gidiyorum... Yanlışlık var. Neyse tabi Donald sabote etti dün rejimimi... Onca obur olduğum zaman bir kere beni dışarı çıkarmadı.... Dün tutturdu falanca yere gidelim... Haydaa... Şimdi yok desem dellenecek... Ok dedim.. Ben sadece işkembe çorbası içtim ama geç bir saatti muhetemelen kıvamlı olsun diye unda atmışlardır içine...Haliyle tartıya da aynen yansıdı....Bu olmalı yani yoksa aykırı bir şey yapmadım. Çorbadır çorba... Yanına ekmek bilem yemedim bastım içine acıyı gözlerim yaşara yaşara yedim o derece yani.... Yürüyüşümü  de yaptım.... Ama üstüne çorba içince güme gitti sanırım... Bir de bana diyo ki mantı yersin sanıyordum , niye öyle bakıyon sevmiyon mu :| Uleeyyn düşman mısın bee....Gelmicem bu oyunlara.....Direne direne kazanacağız...

26 Eylül 2014 Cuma

Gün 4 : Zaman lazım

Bu günde 73.2 . bu gün 72 li bir şey bekledim doğrusu. Dün akşam yürüyüşümü de yapmıştım sporumu da... Demek ki zamana ihtiyaç var. Hadi yaaa bayrama kadar 70 olsam bari..Yürüyüş için kendime yeni bir yöntem uydurdum. İş çıkışı uzun bir cadde var o yolu yürüyüp geri dönücem.... Yağmur çamur gelmeden ne yapsam kardır. Eskiden o cadde karanlıktı şimdi yeni yerler yapılmış aydınlatma koyulmuş... Süper işte.. Yollar açılıyor hayat bana yer açıyor.... Hiç bir yerde taze zencefil bulamazken bu yeni keşfettiğim güzergahın sonunda açılan avm de taze zencefil de buldum yaa ee daha ben ne diyeyim... 500 metrelik parkta akbaba gibi 10 tur dönmekten iyidir.  Yapacaz bakalım bir şeyler....

25 Eylül 2014 Perşembe

Gün 3 : Obur

Oooff offff bu bünye dur durak bilmiyor... O kadar alışmış ki sürekli tıkınmaya sürekli aç... Kafi miktarda yememe rağmen sofradan kalkar kalkmaz gurrrkkk guurrkkk diye söylenmeye başlıyor hayret bir şey....

Bu sabah 73.2 kg...

Bu günkü menüm
Sabah : 2 yumurta tereyağında -- yarın yok --
            2 salatalık + yarım kırmızı biber

ara     : mandalina
öğlen  : mercimek yemeği ve  salata
ara       : muz
akşam  : öğlenle aynı

öğünlerle birlikte tam buğday ekmeğimi yiyiyorum ve 18 den sonra bir şey yemiyorum aman ne zooor bi şeey...aslında normalde bu kadar çok yemiyordum. mesela öğlen menüm gofret veya çukulata ara diye bir şey yok akşam Allah ne verdiyse sabah bazen adam gibi kahvaltı ama çoğunlukla çukulata ve kola olurdu... Eskiye nazaran midemin patlıcak şekilde tok olması lazımken açım enteresan. Neyse alışırsın kuzum....

Ve tabiki mekik ve yürüyüş. Dün anca üç tur atabildim parkta 1.5 km yani....

Kendime küçük bir defter edindim. Günlük kilomu ve ölçülerimi yazıyorum ve sporumu.....Bikini den öğrendim bunu..... Hedeflerimi de 70 kg -  65 kg - 60 kg - 55 kg olarak belirledim bakalım..... ne zaman olcak.....70 kg için 6 ekim dedim bakalım olcak mı...8 günüm var yani....olur mu ki...3.2 Kg gider mi ki 8 günde...

Her öğün içinde telefonumu kurdum. İyi oldu böyle...

Dün Donaldla film izliyoruz kadın koştu koştu adamın kucağına zıpladı bende kafasına vurdum bi tane bak alem neler yapıyo diye :) sırıtmaya başladı nasıl kaldırayım ben seni dedi hayvansı yaratık :) Zayıflıyoz herhalde dedim şunu yapmadan ölürsem gözüm açık gider bak dedim :)) Yaaa çok estetik bir hareket bir kere denedim de uçamıyorum ben öyle.... Bu kütleyle zaten estetik olmuyo uçan fil :) bir kütle yaklaşıyor kaçııın :))

23 Eylül 2014 Salı

Gün 2 : Yetmeyen mezura

Günaydınlaar,

Bu sabah 73.8 ile başladım güne... dün akşam şöyle bi totomu neyim mezurayla ölçeyim dedim bazı yerlerde 1 metrelik mezura yetmedi :( Nasıl bu hale gelebildim.... Oturdum boy aynamın karşısına sarkmış kollarıma katkat göbeğime bir insan beli kalınlığındaki bacaklarıma baktım....Tamam zor günler yaşadım tek başıma mücadele ederken hayatla beni mutlu eden tek şey ya da özgürce yapabildiğim tek şey yemekti. Ama sonunda zararı gene bana oldu. Böyle çok mutsuz oluyorum kendimi gördükçe. Bu sefer azimle devam etmeliyim gibi bir ton saydım döktüm kendime.... http://bikiniprojesi.blogspot.com.tr yi gene yine yeniden en baştan okumaya başladım.... Ondan bir iki tiyo kaptım bile... Mesela akşam yemeği 6 dan sonraya kalmasın dedi.... Hemen dün uyguladım... Yeşil çay iç diyor içtim... Sabah sıcak limonlu su diyor o da ok... Ketılı icat edenden Allah razı olsun dedim dua mı da yolladım... Bikiniden de olsun inşallah... Okuyup gaza geldim....Ümitlendim... Gerçi o 60 kg den 50 lere düşme derdinde ben nerdeyim ama olsun... Gerçi şimdiye düşmüştür ben bloğun ilk sayfalarındayım henüz...

Bu günkü menüm
sabah
1 parça ekmeğe lor üstüne çörek otu
maydanoz  ve 2 salatalık
2 haşlama yumurta -- bu bi tane olabilirmiş

Ara : mandalina 2 tane

öğlen : dünden kalan bulgur pilavı yanına yoğurt ve salata

ara : 1 muz

ara : 1 mandalina

akşam  : öğlenle aynı....

Bu gün dünden kalan bulgurla idare edicem ziyan olmasın yaazık hem zaten çok güzel... Dükkandakilere de getirdim ama yemediler... Hepsi bana kaldı...bir bardaktan yaptım ne bereketli çıktı mübarek... Yarına kısmetse yeşil mercimek yemeği var...

Evren bana yardıma başladı bile. Dün akşam iş çıkışı şaypaya uğradım yeşilliklerde kampanya vardı :) bir alana bir bedava :)) marulumu maydanozumu taze nanemi rokamı fulledim :)


Diyet Modu

Dün diyetisyene de gittim. Hiç ilgilenmedi doğrusu. Bir fotokopi tutuşturdu elime.... Dedim sihirli değneğiniz mucize formülünüz falan yok mu.. Kesinlikle yok dedi .... listeye baktım pek bilindik. Ama olsun bakalım uyucam harfiyen. Bu gün başladım uygulamaya.... Açken tartılmayı unuttum kahvaltıdan sonra tartıldım 74.9 dum dün gece yatmadan önce 75.9 dum.... Panik yok halledicez....

Bu günkü menüm

sabah bir buçuk büyük dilim tam buğday ekmeği üzerine lor üzerine çöre otu... çörek otunu ben uydurdum kendimden lezzetli oldu...
yanına salatalık
1 tanede kırmızı biber....
 1 tanede latte -- cısss ---

ara
2 minik salatalık
1 yarım sütlü nescafe şekersiz....

öğlen
menüm harika.... sabahın köründe patlıcanlı bulgur pilavı yaptım ama nasıl leziz oldu anlatamam.... ben çok severim de :) hele patlıcanlı olunca aayyyy ölürüüüm :)
bulgur pilavı
az yoğurt
bir salatalık
yarım kırmızı biber

ara
mandalina

ara
hurma kayısı

akşam
öğlenle aynı....


böyle olunca kaçamak olmayacak yani bu listeye göre öçukulata yicek vakit kalmıyor :) hadi bakalım....15 gün sonra bir kontrolüm daha var bakalım fark olabilecek mi....

her gün 45 dakka yürü dedi bana... evde takılırım ben yürüyemicem hava erkenden kararıyor artık... işten çık eve git ohooo zor....

22 Eylül 2014 Pazartesi

Nodül.....

Bu gün ikinci kontrole gittim. Karaciğer enzimleri normale dönmüş çok şükür. Doktor da şaşırdı. Bir şey var ama ne diyo :)) Oluuum 15 gündür interneti talan ettim her akşam havuçlu turplu salata yedim şifa niyetine... sakatat yemedim yaaa kolayı da  daha az içtim... gene sınırın üstündeyima ama geçen sefer 100 dü bu sefer 37 sınır 35.... yani baya bi normale dönmüşüm. Ultrasonlara falan girdim... Her bir şeyim sağlam çıktı çok şükür sadece boğazımda nodüller çıktı bu kez de...İlaç yazdılar... Doktora diyorum ki şişmanım diye geldim nodül buldunuz yahu dedim :)) bu sefer kan verirken kolum acıdı :( 

İşte böyle koca günüm hastanede geçti. Şu an o kadar yorgunum ki....

21 Eylül 2014 Pazar

Ekildim sayın halkım :)

Arkadaşa oturmaya gidicektim kalmaya gel dedi.... ama çağardığı gün kapı duvar bunuda gördük :) çarşıya gitmiş haber verememiş....aradım açmadı falan... neyse bir daha rüyasında görür... bu kadar ince işte ilişkiler. aradığım da açıp başka zaman olsun desen nolur ki dilin mi aşınır ben zaten anladım telefon açılmayınca...neyse havaya girdim ya gezeyim bari dedim. Ablamı da zorla çıkardım evden oohh turladık dün bu gün.... İyi oldu.... 5 tl lik tişört aldım kendime... dipteyim sondayım :) olsun napalım yeni yeni giycem bayramda kısmetse... Eski mahallemdeki teyzeleri dolaştık... Sohbet muhabbet.... Özlemişim yaaa... hem onlar memnun oldu hem ben mutlu oldum....

Bir hafta sonu daha bitti...zaman geçiyoor geçiyoor...

18 Eylül 2014 Perşembe

Gene beeeeen.......

Havalar soğumaya başladı.... Gündüzler iyi de akşamları battaniye altı dönemlerim başladı benim için :) Zaten soğuk kanlı bir yaratığım hemen üşümeye başladım bile.... Sürekli hesap yapıyorum sürekli sürekli sürekli... Bir yerden sonra devrelerim yanacak diye düşünüyorum.... Şu taksitlerin bitmesine son üç ay. Eylül hedefimiz tuttu çok şükür... Ekim - Kasım - Aralık.... Ya hedefim tutmazsa.....Elli  kez aynı hesabı kağıda yazıp duruyorum. Evde işte her yerde elime kağıt geçtikçe aynı çizeleyi oluşturuyorum. Tek eylencem bu haline geldi :) Galiba yavaş yavaş sıyırıyorum...

O kadar bunaldım ki parasızlıktan. Artık her kıyafetim bildiğin eskilikten dökülüyor. Ocak ayında birikim mirikim yapmıcam. Önce buz dolabını tıkabasa doldurucam. Sonra süper kıyafetler alıcam diye hayaller kuruyorum....

Çok yorgunum bu aralar çok halsiz... Havayla ilgisi vardır belki... Belki de eylemsizlik hali. Bir şey yaşayamıyormuş hissi. Sadece iş ev.. araya sıkıştırılan bir iki ufak dost ziyareti. Masraf olmasın diye evden çıkmıyorum ayol... Bunaldım yeminle....

Bu akşam bi değişiklik yapıp evi mi temizlesem acaba :)



17 Eylül 2014 Çarşamba

Hoppalaaa.....

Bu aralar fazlasıyla insana ihtiyaç duyuyorum.... Arkadaşlarımı tek tek arayıp sana geleyim mi beni niye çağarmıyın diyom :) Bir kaçını gezdim bile.... Bir kaçını da sıraya dizdim. Öleceğim mi yaklaştı nedir :) Hiç adetim değil...... Seviyorum dostlarımı....İyi ki varlar.... Bebek sevdim bol bol....Arkadaşım on numaradır verdiler bana bebişi hiiç müdahale bile etmediler aldım gezdirdim geldim.... Pimpiriklenmediler....Allah onlardan razı olsun doya doya sevdim.... Bebişte hiç ağlamadı ya mübarek.... Tanıyo artık teyzesini :) Millet ikincilere geçti biz daha yoluna giremedik ühühüüüü :)

 Bu buluşmaların birinde hadi bir yerlere gidelim dedik.Küs olduğum bir arkadaş vardı daha doğrusu abuk sabuk bir dedikoduya inanıp bana sırtını dönen. Hatta beni silen hatta beni yerden yere vuran. Haksız olduğu için içim hep rahattı ...  kendi haline bıraktım o dönemde.... bir gün gelir bana sorar hallederiz diye düşündüm.... sonra ben sustukça coştu, bir dönem alakalı alakasız insanlardan bak senin hakkında böyle diyor lafları çokça gelmeye başladı bana. Aradım gel bakalım yüzleşelim dedim... gelmedi hemide ağzıma etti :) Öyle böyle değil :)) Çok ağladım çoook günlerce ben kimseden o kadar azar işitmedim ömrümde.... Birde haksız yere olunca ufff ne koymuştu üç aya yakın aklıma geldikçe ağladım yaaa... Sonra sağolsun Donald la öyle kavgalar krizler yaşadık ki bunu unuttum... burun buruna geldik o mekanda. Hay Allah ım kafamı kaldırdıkça gözgöze geliyorum ayyy ne streees anlatılır cinsten değil. Napsam merhaba mı desem kafamı mı çevirsem bişi :) Allah kimseyi böyle arada bırakmasın.... Neyse zor bir gündü gerildim ama sonradan sallamamaya başladım.... Sonra birde ne göreyim faceten engelimi kaldırmış... Anlamıyore..... Ortak arkadaşlarımızın altında mesajlarını görmeye başlayınca anladım....32 yaşımdayım muhabbete bak Allah ım yaaa.... bir daha olmaz eskisi gibi.... bir daha evime sokmam onu herhalde...


16 Eylül 2014 Salı

İNSAN OLMAK

Eğer,herkes kendini kaybedip seni suçladığı zaman Sen soğukkanlılığını koruyabilirsen;
 Eğer;herkes senden kuşkulandığında sen kendine güvenip tüm şüpheleri hoşgörü ile karşılayabilirsen;
 
Eğer,sabırla bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan,
Ya da iftiraya uğradığında yalana yalanla karşılık vermezsen ve kin tutana kin duymazsan ;
 
Eğer, düşlere kapılmadan düş kurabilir; düşünebildiğin halde düşüncelerin kölesi olmazsan ve
aynı zamanda ne çok uysal olup nede çok akıllı bir tavırla konuşmazsan;
 
Eğer, ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir,ikisinide karşılayıp yüzleşebilirsen,
uğrunda bir ömür verdiğin şeylerin yıkılışını seyredebilir ve yılmadan onları yine kurmaya çalışırsan;
 
Eğer,iş işden geçtikden sonra da yüreğini ve bedenini bütün direncinle seferber edebilip
hekesin vazgeçtiği noktada sen amacına yönelebilirsen;
 
Eğer,herkesle birlikte olur da erdemli kalabilirsen,
Ya da krallarla dolaştığın halde gururlanıp özbenliğini ve dostlarını unutmazsan;
 
Eğer,ne sevgili dostların ne de düşmanların seni hiç
İncitemezse ve kimseyi hem küçümsemez, hemde kimseye bağımlı olmamayı başarabilirsen;
 
Eğer,her gününün her saatini ve her dakikanın her saniyesini iç rahatlığıyla yaşayabilirsen,
BÜTÜN DÜNYA SENİN OLUR
 
İŞTE O ZAMAN ARTIK ;
‘İNSAN’ OLABİLDİĞİNİ DÜŞÜNEBİLİRSİN
 
                                   RUDYARD  KIPLING
                                               (1865-1937)
 

15 Eylül 2014 Pazartesi

Bi Konuşmak Lazım

Oyşş bu gün çok moralmanım bozuk... Tamamen hormonsal hiç şüphem yok. Kendimle dalga geçiyorum bir yandan ama iç dünyam ühüüü ühüüü ağlama modunda. Ani patlamalarım var. Biraz tahammülsüz olmaya başladım. Yani boş muhabbet edemiyorum dinleyemiyorum. Neden böyle agresif oldum onu bulmam ve çözmem lazım. Yumuşak olamıyorum niye böyle oldum ben ya. ... Psikiyatriste mi gitmeliyim acaba...

Bi konuşmak lazımı izliyorum Cine 5 te. Konu ruh halime uygun... Depresyon..... Dönüp dönüp aynı şeyi söylüyorlar. Sunucu ha bire depresyon nedir diye soruyor. İnsancıklar elli farklı örneklerle tarif ediyorlar. Yahu depresyonun ne olduğunu bilmeyen nasıl girildiğini bilmeyen mi kaldı bu memlekette. Yurdum insanı 7 den 70 e depresif. Bu depresyondan nasıl çıkılır onu anlat be müslüman. Hahaaa konu mankeni psikiyatrist abi bana laf soktu az önce. Kişisel gelişim kitaplarıyla depresyondan çıkamaz mışım :P Ama eylenceli bir sohbet dönüyor. Hıhhh şimdi benim gelecek kaygıma parmak bastı. Evet program ısınmaya başladı güzel muhabbetler dönüyor.

Bu gün bir kez daha anladım ki yoklukta yetişen "insan açlık derecesindeki yokluktan bahsetmiyorum". İdare edebilecek düzeydeki yokluktan bahsediyorum... Yetecek kadar olanından.... Daha mı kaliteli çocuk yetişiyor ne. Bi abimiz var güzel para kazanır eşi desen öyle adam zehir gibi ne görse merak eder öğrenir eğitimini verecek seviyeye gelir. Gel gelelim oğlu liseyi btiremiyor. Kafasızlıktan değil bildiğin laçkalıktan.... Salıık bi çocuk.... Yani biraz kıtlıkta çocuk debelenmeyi öğreniyor mücadeleyi öğreniyor gibi. Kafam dolu o kadar dolu ki niye girdiysem bu konuya.

"Cogito, ergo sum" Yani Düşünüyorum, öyleyse varım....... Öyleyse hadi sürünmeye devam edelim........Bunu kim demiş René Descartes..... Yok düzlemi bulmuş piramiti daireye koymuş mertlik işte bu manyakla bozulmuş. Bize ne olum piramitin taban alanından hacminden düzlemde kesişen noktaların özelinden bizene...

10 Eylül 2014 Çarşamba

Alternatif Tıp

Her yurdum insanı gibi alternatif tıppa daldım, yakında koca karılar gibi hastalıklarımı konuşucam demek ki... Geldi mi o günler yahu.... Bir 30 yılım var diye umuyordum...

işte bulduğum reçeteler;



 diyoki tuz yok, çukulata yok, kızartma yok (yemem zaten), meyve yenecek...





Karaciğer enzimlerini düşürmek için bitkisel kür
Karaciğer enzimlerinin yüksek olmasından şikayetçi olan bir hastamız için maydonoz kürünü öneriyorum.Maydonoz kürünü aç karnına 15 gün boyunca uygulayın ve 5 gün ara verin daha sonra yine 15 gün uygulayabilirsiniz.

1 bardak suya 1limon ve maydonozun küçük yapraklarından 6-7 sap ekleyin ve blendırdan geçirin.Yeşilimsi bir sıvı elde edeceksiniz.BU karışımı sabahları aç karnına dediğim gibi uygulayın.

-- ben bunu bir ara zayıflıyayım diye yapıyordum demek bu işede yarıyormuş ---



Başka bir yazı;

Şifa kaynağı enginar, pek çok kişi tarafından bilinmeyen; ancak şuurlu beslenenlerin karaciğer desteği için kür halinde tükettikleri vitamin deposu bir sebze olarak akademik literatürde yerini alıyor. Enginarın, karaciğeri yenilemesinin yanı sıra karbonhidratların kolayca yakılmasını  sağlamasıyla en etkili zayıflatıcı olduğu da ortaya çıktı.

Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hulusi Malyer, A ve C vitaminlerinin yanında kalsiyum, potasyum, demir, manganez, fosfor gibi mineraller ihtiva eden enginarın, önemli bir besin kaynağı olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Malyer, yapısında bulunduğu fenolik bileşiklerden dolayı karaciğer toksinlerini temizleyici (antihepatoksik) özelliğe sahip enginarın diğer faydalarını şöyle sıraladı:

"Safrayı uyarıcı (kloretik), idrar söktürücü (diüretik), kolestrol düşürücü (hipokolesterolemik) ve kan yağı seviyesini düşürücü (antilipidemik) etkisi bulunuyor. Enginarda bulunan ana kimyasallar çeşitli olmakla beraber, karaciğer üzerindeki olumlu etkilerinde bitkinin yapraklarında yoğun olarak bulunan sinarin (cynarin) adlı madde rol oynuyor. Sinarin karaciğer, safra kesesi, böbrek ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım ediyor. Araştırmalar, enginarın toksinlerin etkilerine karşı karaciğeri koruduğunu gösteriyor."

Karaciğerdeki kan dolaşımını artırdığı ve hücre bölünmesini teşvik ettiği bilenen enginar, böylece gıdaların enerjiye dönüşmesinde büyük rolü bulunan karaciğerin kendini yenilemesine yardımcı oluyor. Enginarın en önemli etkisi ise kan yağı seviyesini düşürmesi. Karaciğerdeki yağ depolarını harekete geçiren enginar, kolesterol sentezi oranının düşürülmesine yardımcı oluyor. Yapılan çalışmalarda enginarın kandaki toplam kolesterolün, LDL ve trigliserit miktarının düşürülmesine yardımcı olduğu gözlemlendi.

Ayrıca karbonhidratların yanmasına büyük katkı sağlayan enginar, zeytinyağlı yemeğinin yanı sıra zayıflamaksatlı, çiğ olarak suyla kaynatılıp, suyu içilerek de kullanılıyor. Bir kafa enginar kabukları kesildikten sonra dörde bölünerek 3 kilogram suda kaynatılıyor. Su fokurdamaya başladıktan sonra kısık ateşe alınarak, 10 dakika kaynamasına devam ediyor. Su süzülerek, sabah akşam aç karna 1 su bardağı içiliyor. Su buzdolabında saklanırken, haşlanan enginar da salata olarak tüketilebiliyor. Kaynamayla enginardaki amilaz enziminin suya geçmesi sağlanıyor, bu enzim karbonhidratların yakılmasını, dolayısıyla da yağların çözülmesini sağlıyor


Kaynak : http://www.meleklermekani.com/threads/enginarin-karaciger-dostu-oldugunu-biliyormuydunuz.28562/reply?quote=33995





Ayrıca karbonhidratların yanmasına büyük katkı sağlayan enginar, zeytinyağlı yemeğinin yanı sıra zayıflama maksatlı, çiğ olarak suyla kaynatılıp, suyu içilerek de kullanılıyor. Bir kafa enginar kabukları kesildikten sonra dörde bölünerek 3 kilogram suda kaynatılıyor. Su fokurdamaya başladıktan sonra kısık ateşe alınarak, 10 dakika kaynamasına devam ediyor. Su süzülerek, sabah akşam aç karna 1 su bardağı içiliyor. Su buzdolabında saklanırken, haşlanan enginar da salata olarak tüketilebiliyor. Kaynamayla enginardaki amilaz enziminin suya geçmesi sağlanıyor, bu enzim karbonhidratların yakılmasını, dolayısıyla da yağların çözülmesini sağlıyo


karaciğer enzimlerini düşüren bitkiler karaciğer dostu yiyecekler enzimlerini düşüren yiyecekler enzimleri nasıl düşürülür enzimleri nasıl düşer Şifa kaynağı enginar, pek çok kişi tarafından bilinmiyor. Enginar şuurlu beslenenlerin karaciğer desteği için kür halinde tükettikleri vitamin deposu bir sebze durumunda. Ege ve Marmara bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilen enginar, yazın gelmesiyle birlikte pazar tezgahlarını da süslemeye başladı. Şifa kaynağı enginar, pek çok kişi tarafından bilinmeyen; ancak şuurlu beslenenlerin karaciğer desteği için kür halinde tükettikleri vitamin deposu bir sebze olarak akademik literatürde yerini alıyor. Enginarın, karaciğeri yenilemesinin yanı sıra karbonhidratların kolayca yakılmasını sağlamasıyla en etkili zayıflatıcı olduğu da ortaya çıktı

Kaynak Linki : http://www.meleklermekani.com/threads/enginarin-karaciger-dostu-oldugunu-biliyormuydunuz.28562/

The Karaciğer

Tahlil sonuçlarını dün dokttora gösterdim. Karaciğeri elimize almışız.... Kolestrol, kötü kolstrol ve karaciğer enzimleri yüksek çıktı. Kolestrol önemli değil de dedi bu enzimler neden yüksek çıkmış dedi. Sarılık var mı aile de dedi.  -- hangi aile pardon -- yok dedim -- attım tabiki varmış meğerse ablam 10 yaşlarındayken sarılık olmuş --. Ultrason istedi bakalım ne çıkacak bahtımıza... Biraz araştıırma yaptım karaciğer enzimleri AST ALT yüksek çıkarsa kalp damarlarında tıkanma , karaciğer büyümesi, siroz, safra kesesi problemleri vs. ye yol açıyormuş biyopsi isteyebilirlermiş abbooo.... Kalp damar tıkanıklığı bizim sülalede çok yaygın benimkinin de temelleri atılmaya başlamış demek ki.... Safra kesesini aldırmıyan yok anne tarafında, yavaş yavaş oda demek ki bozulmaya başlamış. Kader ağlarını içten içten örmeye başlamış. Erken teşhis gibi bir şey oldu. 15 gün çok dikkat edicem bir daha kan tahlili yapılacak ve ultrason bakalım ne çıkacak bahtımıza.... Karaciğere en iyi gelen şey enginarmış, kerevizmiş.... 15 gün enginar, kereviz, maydanoz vs. yiyicem. Eğer değerlerde bir iyileşme varsa kendi tedavimi de bulmuş olucam. Ahh birde aburcuburu kesebilsem. Tırstım... İyiki gitmişim doktora.... Bir de kadın hastalıklarına gideyim diyorum çocuk düşünüyorum ya bir aksilik çıkmasın sonradan....




Vadacıım seni görmek ne güzel hehhh bana böyle 300 lerle gel.... En son ne zaman bu kadardın.... Oyy canım benim yerim seni.... Çok şükür demek kredi kartı olmadan yaşanabiliyormuş. Bu aralar gene dadanmaya başladım hemen ortadan kaldırmalı faturaları ödedikten sonra tabi....Yıllar sonra ilk defa dönem faizi 2 TL :) önümüzdeki ay hiiç dönem faizi olmayacak inşallah.... Bu ay 350 karta atıcam....tatile gidicez mi gitmicez mi hala havada ona göre takside ödeme yapıcam....önümü göremeyince çıldırıyorum. Planlı olasım var ama hep bir belirsizlik....

Donald seni taşıcam bu evden diyor. Bu civarda kirası en uygun ev bu. O üst katlar istiyor o zamanda fiyatlar uöuyor, ödeyemem valla... Para biriktirmem lazım. Hem zaten taksit kappanmadan imkansız..... Üst kattaki çok gürültü yapıyor. Gerçekten çok gürültü yapıyor. Üst katımda bazen buzağı beslediklerini falan düşünüyorum. Ama ben alıştım artık  duymuyorum iyice abartmadıkları sürece... Ama hasta falansa insan katlanılmaz oluyor...  Ben burada kalacağım zaman kavga çıkar bak diyor. Allah ım birlikte mi yaşıcaz acaba bunu mu ima ediyor kafamda deli sorular. Anlamıyorum sormaya da korkuyorum... Çünkü her şeyi totosundan anlıyor. Hemen başlar ben sana bir söz vermiyorum da benim özgürlüğümü kısıtlama da üstüme gelme de bıdı bıdı bıdı... Çok meraklı değilim valla eskisi gibi... Eskiden çok ısrar ettiğim oldu yalan değil ama bi geçiiş dönemiydi yalnızlıktan korkuyordum toydum... Şimdi alıştım olsa da olmasa da olur... Çok problem yok.  O toplara girer miyim la ben... Yaşasın olgunluk dönemi... Amaaan neyse ne hiç önemli değil. Benim tek derdim bebe artık. Yaşım daha da geçmeden alıversem kucağıma....Şu taksit bitsin az param biriksin de inşallah. Ulan ben bunların hesabını yapayım durayım haberlerde bir kadın 4 çocuğu var okula yalın ayak götürüyor tühh sana be kadın. Madem fakirsin 4 çocuk neyine senin.... Haaa sonradan fakirlediysen geri alırım lafımı ama birine adam gibi bakamazken 4 çocuk yaptıysan tüh sana... Elhamdülillah her şeyim var cesaret edemiyorum eksiği olmasın çocuğumun diye... biz böyle ince hesaplar yaparken alem 4 lemiş....hayret bişi...kıskandım la...Ağır bir sorumluluk ya...

8 Eylül 2014 Pazartesi

Panik Atak

Bu sabah kan tahlili yaptırmaya gittim.... Randevum 9 sen yanlış hastaneye git salak gibi.... Ayy zaten stresliyim bütün gece uyuyamamışım iğne korkusuna... Ordan doğru hastaneye gideyim diye bu sefer de yanlış arabaya bin.... İyice aptala bağladım bu sabah... Neyse tabiki yarım saat geç gittim. kadınlar beni almıcaktı içeri de doktorcum gel sen dedi... Tansiyonumu ölçtü normal dedi ama çarpıntın var dedi... Panik yaptım dedim içeri almazsınız diye korktum dedim. beni kan tahliline yolladı. O kadar kabalık ki. Önümdeki teyze de ay ben korkuyorum diyo... Tut elimi kaçalım dicektim nerdeyse... Arkamdaki teyzede dayadı memelerini sırtıma memeleriyle itekleyip durıyo beni...sağa kaçıyom sağa geliyo az öne gidiyom gene geliyo yapışıyo en son sıradan çıktım bu sefer öndeki abiyi tacize başladı çocukta çıktı sıradan. Bilemedim derdi ne... Ne tırstım var ya... Oturduğum koltuğa kuzu kuzu hiç bakmıyorum adama genel anestezi istiyorum dedim....Adamda anestezi uzmanıymış yaka kartında yazıyormuş gördünde mi söyledin diyo yok dedim senden tarafa bakamıyorum ben tırsıyorum dedim :) Sonuçları yarın birde alcakmışım. Dönüştede yağmura yakalandım.... Ama ne yağmur.... Atlattım çok şükür. Boşuna korkmuşum hissetmedim bile... Adamı bi sarılıp öpmediğim kaldı :)) Ama gene olsa gene korkarım o ayrı....


7 Eylül 2014 Pazar

My Sister, Gözlükçü & Gia.......The Pazar.....

Ahh enteresan günler yaşıyorum Dün ablamlaydım. Bir ev alıp beni de yanına almak istediğini söyleyip durdu. Ona bunun imkansız olduğunu olabildiğince keskin bir dille anlattım. Her buluşmamızda bunun muhabbetini yapmaktan bunaldım.... Sert olursam belki artık vazgeçer diye umuyorum....Ona ev alma planlarımı daha fazla üstüme gelirse şehri terkedeceğimi söyledim. Blöf yaptım ayol.... Şşş aramızda :) Samimi bilemiyorum. Para için gibi geliyor bana bu yakınlaşması. Günahını almıyayımda 3 yıldır aklın nerdeydi diye sorarlar adama... Niye ben giderken sesin çıkmadı diye sorarlar adama....Neyse o zamanlar hepimizin kafası dumanlıydı da artık çoooook geç.....Bir sürü can sıkıcı muhabbet yaptık... Geçmiş gelecek bıdı bıdı bıdı.....

 Gözlükçü tarafından dolandırılıyordum. Sadece cam değişimine 285 tl dedi 35 devlet karşılıyo işte bende biraz ikram yaparım bu arada hesap makinesi elinde çakır çukur bir hesaplamalar sana 200 olur... E bide bunun çerçevesi var... benim yıl sonuna kadar bir şey almamam gerekiyor...Bir düşündüm alıvereyim gitsin sonra dedim hayır ocağa kadar alamazsın.... Kendimle tartışıyorum :)) Deli olabilirim... Sonra ablamın gözlükçüsüne gittik bana söylediği şu numaralar değişmemiş gözlüğünde çizik bile yok hiç masraf yapma... Evliya mısın be adam.. Anlamıyoz yaa bak nasıl itekliyodu ilk gittiğim gözlükçü. Müslümanlık işte böyle bir şey halden anlamak....Ocak ayında lens alıcam onda da yardımcı olacağını söyledi bana cüzi bir rakama gelecek. Allah razı olsun valla....


Yarın kan tahliline gidicem gece sanki sabaha gidecekmişim gibi hissettim ayyy Allah ım gitmesem olmaz mı diye pazarlığa tutuştum resmen...Sonra bir günüm daha olduğu aklıma geldi ooohhh dedim bi rahatladım.... Çok acımaz umarım.....Şimdiden kanım çekiliyor.......Bırrrrr............Banane ben şarkı söylerim onlar kan alırken bakmam zaten... Şimdiden kollarım zonkluyo....


Ve kafa dağatmalık bir film; Gia - yine gerçek bir yaşam artık ne kadar yansıtılabilirse. Angelina Jolie kim ne diyebilir ki......


Bu da gerçek Gia hakkaten seksii.....


 Vee güzel....


Filmi izleyince anasından nefret ettim doğrusu.... Sorumsuz karı.... İnsan evladını bırakır mı....... Çok yazık olmuş......Öleli baya olmuş ama şu an yasını tutuyorum....Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir insan....



6 Eylül 2014 Cumartesi

Cinemaa Cinemaa

Filmlere verdim kendimi.

İlk Filmim dün gece başlayıp yarım kalan 

Kadın İşi banka soygunu : Eylenceli az dramlı bol dostluklu toz pembe bir film. Meltem Cumbul varsa biraz kalite artıyo sanırım. Kiii sevmem vaktiyle Burak Kut çuğumla çıktı diye fena halde gıcığımdır hanfendüye.. Aramıza girdi :)


 








 
2 ) Bir Küçük Eylül Meselesi : Ben bunu dizi zannediyordum hatta kara para aşk mı acaba bu falan diyordum... Ahanda bu kadar kopuğum dünyadan.... Dizi de takip etmediğim için ne nedir hiç bilmiyorum... Bu kıza bayılıyorum yaa bu kadar mı güzel olunur. Vermişte vermiş yüce rabbim.... Boy pos endam işve cilve sempatiklik ... Var oğlu var.... Erkek olsam kapısında yatarım yeminle.... Heee film güzel beğendim... Kaliteli bir film....



 Neşeli hayat bu olsa gerek.... 6 çocuk.... Bu kadar çocuğum olsun isterdim... Tabi o kadarda param olmalı bunu isteyebilmek için ....









Bu gün hasta ziyaretlerim var. Dönüşte geze geze gelirim eve fotoğraf çekesim var bol bol....



5 Eylül 2014 Cuma

Ağaç yaşken eğilir....

Bir kadın seni seviyorsa sana aittir.
Mutlaka bir fotoğrafın vardır bir yerinde odasının onu kaldırtma!
Bir kadın seni seviyorsa uyumadan önce dua ediyordur senin adınla başlayan dualar ve biten senin adınla onu susturma!
Bir kadın seni seviyorsa sana zarar veremez yalnız genç adam kadınlar vazgeçtikleri adamlara da acımayı beceremez bu da kalsın aklında..
Bir kadın seni seviyorsa koklayarak öper seni,
Seni seven bir kadın sevdiği kadar sarılabilirse kemiklerin kırılır.
Ve bir kadın seni seviyorsa sen ne kadar güçlüysen o kadar güçlü hisseder kendini onu yanıltma.
İlk darbede yere çakılma oğlum,
İlk imtihanda sınıfta kalma!
Ve asla,
Ama asla !
Araya umutsuzluğu sokma.
Orasıdır kadının şah damarı, umudu..
Kesildiği an, vazgeçer kadın.
Sevmekten,
Beklemekten,
Özlemekten,
Hatta dua etmekten...
Can havliyle, kaçar.
Yakalayamazsın.
Artık o kadını üstüne alınamazsın.
Sahip çıkamadığın kadına hesapta soramazsın.
Kadınları bomba gibi düşün genç adam yanlış kabloyu kesersen onunla birlikte sende patlarsın.
Bak oğlum !
Bu hayatta herşeyi alırsın yalnız seni seven kadının yoktur fiyatı.
Seni herşeye rağmen sevebilen kadını satın alamazsın,
Cüzdanın kilo kaybettikçe, sevgileri eksilen sevgililerin olur en fazla..
Falan filan sonra,
Bilirsin ya..
Sen sen ol o kadını satma !
Bir kadın seni seviyorsa kavga eder.
Hem birazdan boğazına yapışacak sanırsın, hem görürsün gözlerindeki korkuyu.
Kadınlar susmaz genç adam, susmuş kadın gitmiş kadındır.
Susmuş bir kadın için bitmiş bir adamsındır.
Bu kadınların değişmez ve değiştirilmesi teklif bile edinilemez olan maddelerinden biridir.
Kadın olmanın kuralıdır..
Bir şey daha vardır ki,
Kuştur kadın,
Ve bir gökyüzü vardır her kadının.
Öyle bir havan olmalı ki adamım,
Senden göçmediği için, onu dondurmamalısın.
Bunu bir zamanlar seni gökyüzü ilan etmiş kadının, başka bir gökyüzünde kahkaha atışını duyunca anlarsın...


--- Alıntı ---

4 Eylül 2014 Perşembe

Gerçek Bir Hikaye : Lorenzo'nun Yağı

Dün akşam oturdum izledim... Çıktığı günü biilirim bu filmin ama izlemek nasip olmamıştı. Yok kitabı çıktı bilmem ne kütüphanede bir hayli izini sürsemde ulaşamamış nasip düneymiş...

6 yaşında beyne zarar vererek yavaş yavaş ölüme götüren “ALD” hastalığına yakalandığında doktorlar Lorenzo Odone için “2 yıl yaşar” dedi. Küçükken, babasının İtalyan, annesinin Amerikan olması sebebiyle İngilizce, İtalyanca ve Fransızca konuşabilen Lorenzo’nun hastalığı işitme sorunları yaşamasıyla ortaya çıktı. Lorenzo çevresindeki sesleri ancak bir fısıltı gibi duyuyordu. Anaokulunda da konsantrasyon sorunları yaşıyordu. Doktora gittiklerinde Lorenzo’nun ALD hastası olduğu ortaya çıktı. 


Bu gerçek Lorenzo
 
Beyazlı olan çocuğun gerçekteki annesi... Kırmızılı onu canlandıran bence gerçeğine yakın...

 Lorenzoyu canlandıran çocuk nasılda sevimli ve nasıl bu kadar güzel rol yapmış...




Bu da 6 yaşıdanyken 2 yıl ömrü kaldı denilen Lorenzo... Sevgi emek her şeyi hallediyor.... Muhakkak izleyin ısrarla tavsiye ediyorum.....Bu filmin Türk versiyonunda baba başka kadınla kaçar bir daha ne arar ne sorardı anne para bulmak için devlet kapılarını aşındırırdı. Türkiye de böyle yaşanırdı bu olay... Ki yaşayanlar da  var... Türk erkekleri kaypak...Sorumsuz. Hadi bazılarını tenzih edeyim. Çünkü bir kaç arkadaşımın eşi çok iyi babalık yapıyor evlatlarına böylesi de varmış dedirtiyor yani... Ama onlar istisna bence.......

Dünya da böyle büyük acılar varken geri kalan her şey boş sanki....

Planlar :)

Şöyle bir geçmişi okudum da mayısta bu yıl yapılacakların listesini çıkarışım;

Bu yıl yapılacaklar;

- ehliyet çıkarılacak demişim hala bir adım bile atmadım.... Bu pazartesi hastaneye gidice bunu da bir sorayım bakayım.....

- araba kullanmayı öğrenmem lazım  demişim ehliyetten önce olmaz bu kuzum bu yılda olmaz

-5 kilo vermem lazım demişim ne vermesi 3 kilo aldım aq.

- Kredi kartını artık kapat  hadi yavrum aylık planla bunu başarabilirsin.... demişim ahanda bunu başardım en azından birini yapmışım bak...

- Taksit bitir demişim yıl sonuna kadar nşallah bastırıcam belki ocağa sarkar sarkıtmamaya çalışıcam....

- TV masası al...demişim yok anam bu sene alamam.... ocak - şubat gibi bakarız....

- Bu sene daha fazla kuş alma...  demişim kuşcağızlarımdan 2 tanesi öldü bile...:(

- Kur an öğrenilecek...demişim çabalarım sürüyor her akşam bir beş on dakka debeleniyorum.....


Mayıs ayından beri bunlara neler ilave edebildim;
- evi düzenli tutmayı öğrendim hatta  Donald bile şaşırmaya başladı ev hep pırıl pırıl
- yemeklerim daha bi güzelleşti çok şükür
- tasarruf yapmayı öğrendim daha az alarak almayarak vs.
- kışlık konserve hazırlamayı öğrendim
- pazartesi kan aldırarak sağlık kontrollerimide yaptırmış olucam
- dişlerime, gözlerime bu yıl iyi baktım
- bu yıl daha çok kitap okudum
- bu yıl bir yerlere giderken daha dikkatli bakınıp kaybolmadan işlerimi halletmeyi öğrendim
- yürüyüşler yaptım bu yıl ilk defa ve çok zevkli geldi 
- bu yıl yalnız yaşamanın ne demek olduğunu daha net öğrendim ve uyu sağladım çok şükür...
- tek başıma camilere türbelere gittim hep yalvarırdım insanlara ikna edemezdim aman bee tek başıma gittim diye kimse kızmadı bana çok şükür iyiki de yapmışım....



Neler ilave etmeliyim;
- daha çok kitap okunacak,
- çorba çeşitleri öğrenilecek,
- akraba ziyareti --- öfff haketmiyolar ama neyse küçüklüğümüzü bilelim --
- tatile gidilecek,
- işle ilgili daha profesyonel olmaya çalışılacak...........


2015 te neler yapmalıyım. eğer taksit bitmiş olursa ;
- tv masası alınacak (300 tl desek)
- saçlar boyatılacak ( 60 tl desek)
- güzel bir palto alınacak ( malum ocak ayı soğuk olur - sezon sonunu bekleyemem çünkü palto çok eski)
(150 yi geçmesek)
- bir iki pantalon almam lazım (100 de buna desek)
- bir iki kaliteli kazak --- malum ye kürküm ye devri biraz da benim kürküm yesin --- (100 de buna yazalım)
- kaliteli bot ( almayabiliriz )
- ilk fırsatta bir kitaplık (200 desek)
yani seneye kafadan 1000  hadi 2000 tl lik masraf yapsam kendime eve

 - çok para biriktirmem lazım.............(10 milyar hedef) - 5 yıl sonra ev alcak param olmalı üstünede atıyorum kredi çekilir başımı sokacak bir yer bulurum elbet - inşallah yani....

bi hesap yaptım 10 milyar birikmiyo tutmuyor bu hesap....8 belki....o da çok zor ya bakalım....





3 Eylül 2014 Çarşamba

Kamu Spotu

Bu günüm hastanelerde geçti. Sabah benim muayenem vardı öğleden sonra da aynı hastanede yatan bi yakınımı ziyaret ettim.... Amaaan hastane ne zor ne kalablık... Tıklım tıklım.... Neler duydum neler gördüm.... Ana kız karşıdan karşıya geliyormuş tak araba çarpmış.... İkiside  sakat kalmış....Onların karşıdan karşıya geçtiği yeri biliyorum bildiği işlek ana cadde.... Bahsettikleri yerden 3 metre aşağısında ışıklar var. Kadında diyor biz hatalıyız... Evet hatalılar... Işıkları beklemeden geçmeyin arkadaş... Artık öğrenin şu trafik kurallarını... Valla şoförler ceza bile almıyor zira bir çok yakınıımı trafik kazasında kaybettim... Çook yakınlarımı hemde. Şoförler bir gece istirahat edip emniyette ertesi gün salınıveriyorlar.. Gerçi giden gitmişse assalar nolur kesseler nolur.... Can gittikten sonra kıymeti yok....Velhasılı kelam siz dikkat edin çoluğunuza çocuğunuza da iyice belletin.... Algılamıyorsa hastanelere götürüp bir gösterin insanların halini. Gerçi ülkemizde yaşamak biraz şans işi,  durakta durana otobüs çarpabilir, üst geçitten geçerken tır üst geçite çarpabilir... Öyle işte abuk sabuk.... İçim karardı içim....

Kan tahlili haftaya kaldı ayy deşecekler beni.... Yalnız başıma gidece gene bu kadar tırsarken nasıl olcak biliyorum. Hayırlısı artık.. Aman yalnız gitmesemde iğneyi bana kakçaklar demi ama :)

Bu arada Benim Adım Gültepe güzel diziymiş...  Var böyle hayatlarda.... Benim ailem kalmadığı için aile facialarından baya bi uzak kaldım çok şükür... Garip şükrediş oldu ama yüce Rabbim ne dediğimi anlamıştır....

1 Eylül 2014 Pazartesi

Hafta Sonu Matinesi

Bu hafta sonu biraz boğucu geçti doğrusu... Oyalanacal şey aradım durdum... Ne temizlik yapasım geldi ne buzluk doldurmaca ne örgü .... Bir daralmışlık hissiyatı vardı üstümde.... Sinema günü yapayım dedim.... Yok yok sinema da değil paşalar gibi evimde.... Bu parasızlıkta ne sineması allasen....

Pi yi hafta içi izlemiştim.... Kaplanlı maplanlı gösterimde olduğu vakitler baya bi konuşulan film... Görsellik falan süper bayıldım on numara.... tavsiye ediyorum

Dünde Charlie Chaplin yumurcak filmini izledim.... Hep sıkıcı bulmuşumdur filmlerini... Zira gene sıkıldım ama genel kültür babında izledim sonuna kadar... Bütün iflmlerini izlicek kısmetse......

Sonra Oyuncak Hikayesi 1- 2- 3 ü izledim

Sonra Kırmızı Balonu izledim....

http://birfilmsevdim.blogspot.com.tr/ bu sitedeki abimizin öneirlerini takip etmeye çalıştım desem daha doğru olacak... İnşallah bir gün benimde çocuğum olurda onunla bir daha izlerim :)

Önce bir kendim izliyeyimde...

Sonra izlemektende sıkıldım çıktım bir yürüyüş yaptım işte bu süper oldu....

Bu arada arkadaşım hamişmiş... Biraz kıskanmadım desem yalan olur... Kara bahtım kör talihim....Donalda da trip atıp duruyorum tabi tırstığımdan mevzuyu açamıyorum o da anlamıyo nniye trip atttığımı beni arızalı zannediyo.... bu erkekler kadın ruhundan hiç anlmıyo... Ya da anlıyor da işlerine gelmiyo....

Daha çok okumalı daha çok öğrenmeli....